YAZAR : KÜBRA ÇAĞDAŞ
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hikayesi...
KÖZ; Sırrını gel sen çöz...
"Ben Zeyd ZEMHEROĞLU. Zemheroğlu Aşireti'nin yeni ağası ve Katre'nin müstakbel kocası! Yarın herkes nikahımıza davetlidir. Bundan böyle Katre'nin baş harfini dahi ağzına alan karşısında beni bulur, biline! Şu konaktan çıktığınız andan itibaren babama nasıl saygı duyuyorsanız, bana da müstakbel karıma da aynı saygıyı duyup, dediklerime ihtimam göstereceksiniz. Ahtım olsun, canımızı yakanın canını yakarım! Hadi şimdi selametle, yarın nasıl olsa nikaha geleceksiniz, işiniz gücünüz vardır gecikmeyin."

Ağzım açık Zeyd'in konuşmasını dinleyen bir tek ben değildim. Konaktaki herkes sessizliğe bürünmüş şokla Zeyd'e bakıyordu. Zeyd'in son cümlesiyle ise tebrikleri ileten konaktan çıkmaya başladı. Bense öylece bekliyordum. Bütün hislerim alt üst olmuş, karşıya bakıyordum yalnızca.

Bana sormadan, böyle büyük bir kararı nasıl alırlardı? Hem düne kadar abimin karısı, deyip başka bir şey demeyen adam dünden bugüne bu kararı nasıl almıştı? Düşündüğü en mantıklı yol bu muydu cidden?