Nihayet boğulmak üzereyken şöyle dedi | Yunus Suresi - Ali Turan
fussilet Kuran Merkezi fussilet Kuran Merkezi
2.35M subscribers
27,840 views
0

 Published On Premiered Jul 30, 2023

fussilet Kuran Merkezi Yunus Suresi - Ali Turan @fussiletKuranMerkezi Surenin 40,94,95 ve 96. ayetleri Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. Yunus Suresi 109 ayetten oluşmkatadır. Surede genel olarak Allah’ın rahmetinin gazabına üstünolduğu vurgulanmakta olup Yunus, Nuh ve Musa peygamberler ile bunların kavimlerinin kıssalarına yer verilmektedir. Sure, adını içindeki Yunus kıssasından almaktadır.

ANA SAYFA
   / fussiletkuranmerkezi  
VİDEOLAR
youtube.com/fussiletKuranMerkezi/videos
OYNATMA LİSTELERİ
youtube.com/fussiletKuranMerkezi/play...
SHORTS
youtube.com/fussiletKuranMerkezi/shorts
KATIL
youtube.com/fussiletKuranMerkezi/join
TOPLULUK
youtube.com/fussiletKuranMerkezi/comm...
HAKKINDA
youtube.com/fussiletKuranMerkezi/about

Yunus Suresi
Elif, Lâm, Râ. Bunlar hikmet dolu kitabın âyetleridir.
İçlerinden bir adama, “İnsanları uyar ve iman edenleri müjdele” diye vahyetmemiz insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu? Muhakkak ki onlar için, Rableri katında bir doğruluk makamı vardır. Kâfirler, “Bu elbette apaçık bir sihirbazdır” dediler.
Şüphesiz Rabbiniz o Allah’tır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra da Arş’a kuruldu. İşleri düzenler. O’nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz Allah budur. Artık O’na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?
Hepinizin dönüşü ancak O’nadır. Allah, bunu bir gerçek olarak vaadetmiştir. Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder ki, iman edip salih ameller işleyenleri adaletle mükafatlandırsın. Kâfirlere gelince; inkâr etmekte olduklarından dolayı, onlar için kaynar sudan bir içki ve elem dolu bir azap vardır.
O, güneşi bir ışık, ayı da bir aydınlık kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları ancak gerçek ile yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır.
Şüphesiz gece ve gündüzün ard arda değişmesinde, Allah’ın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allah’a karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller vardır.
Şüphesiz bize kavuşacağını ummayan ve dünya hayatına razı olup onunla yetinerek tatmin olan kimseler ile âyetlerimizden gafil olanlar var ya;
İşte onların kazanmakta oldukları günahlar yüzünden, varacakları yer ateştir.
İman edip salih ameller işleyenlere gelince; Rableri onları imanları sebebiyle, hidayete erdirir. Nimetlerle dolu cennetlerde altlarından ırmaklar akar.
Bunların oradaki duaları, “Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım!” Aralarındaki esenlik dilekleri, “Selam”, dualarının sonu ise, “Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” sözleridir.
Eğer Allah, insanlara onların hemen hayra kavuşmayı istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecellerine hükmolunurdu. İşte biz, bize kavuşmayı ummayanları, kendi azgınlıkları içinde bocalar hâlde bırakırız.
İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdığımız zaman, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler, böylece süslenmiştir.
Andolsun, sizden önceki nice nesilleri, peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri hâlde zulmettikleri vakit helâk ettik. Onlar zaten inanacak değillerdi. İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız.
Sonra, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik ki, nasıl davranacağınızı görelim.
Âyetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya bize bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.”
De ki: “Eğer Allah dileseydi, ben size onu okumazdım, Allah da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan önce bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz?”
Artık, Allah’a karşı yalan uydurandan veya O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Şüphe yok ki suçlular asla kurtuluşa ermezler.
Allah’ı bırakıp, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve “İşte bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Siz, Allah’a göklerde ve yerde O’nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!? O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir.”
İnsanlar tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilirdi.
“Ona Rabbinden bir mucize indirilse ya!...” Surenin devamı için videoyu izleyebilirsiniz.


Tüm dünyanın izlediği Türkiye'nin en büyük Kur'an-ı Kerim platformu fussilet Kuran Merkezi tarafından hazırlanan mealli Kur'an videolarıyla Kur'an-ı Kerim'i bambaşka şekilde okuyun!

Başarımız Allah'ın yardımı iledir.

#fussiletKuranMerkezi

fussilet Kuran Merkezi orijinal içeriğidir.

show more

Share/Embed