İnsanların çoğu yalancıdır ve zanna uyarlar! / 18.09.2018 / Kerem Önder
İhramcızâde İlim Yayma İhramcızâde İlim Yayma
740K subscribers
31,819 views
0

 Published On Sep 19, 2018

İnsanların çoğu yalancıdır ve zanna uyarlar! / 18.09.2018 / Kerem Önder

وَإِن تُطِعْ  أَكْثَرَ مَن فِي الأَرْضِ   يُضِلُّوكَ عَن سَبِيلِ اللّهِ

إِن يَتَّبِعُونَ إِلاَّ الظَّنَّ   وَإِنْ هُمْ إِلاَّ يَخْرُصُونَ ﴿١١٦﴾


“Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar.

Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.” (En’am 116)


Sık sık duyarız; (Bak herkes böyle yapıyor, onlar yanlış yolda da sadece sen mi doğru yoldasın) deniyor. İyilik, güzellik, hak gibi hususlar, her zaman çoğunluğun bulunduğu yerde olmaz.


Mesela Çin'in, Japonya'nın nüfusu çoktur. Dinleri Budizm’dir. İnsanların çoğu Budist diye, Budizm’in doğru olduğu söylenemez. Dünyada gayrı müslimler, Müslümanlardan daha fazla. Azınlıkta kaldığı için (Müslümanlık hak din değildir) denemez. Çünkü Kur’an-ı kerimde insanların çoğu yalan söyler diyor!


İnsanların çoğu gusül almıyorlar, o zaman doğru olan bu mu diyeceksin?  Neden gusül alırız?



“Âyetin Makabli İle Münasebeti


Bil ki Allah Teâlâ, kâfirlerin şüphelerine cevap verip, sonra da Hz. Muhammed'in peygamberliğinin doğruluğunu delillerle açıklayınca bu şüphelerin zail olmasından ve hüccetlerin ortaya çıkmasından sonra, aklı olanın, cahillerin sözlerine iltifat etmemesi ve onların yalan yanlış sözleri sebebi ile kalelerinin ve akıllarının karışmaması gerektiğini beyan ederek, "Eğer yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar" buyurmuştur. İşte bu ifade, yeryüzündeki insanların çoğunun dalâlette olduklarını gösterir. Çünkü başkasını saptıranda, mutlaka bir sapıklığın (dalâletin) bulunması gerekir.

Dalâletin Nevileri:

Bil ki, sapmak ve saptırmak mutlaka şu üç şeyin birisinde olur:

a) Ulûhiyyetle ilgili konularda... Çünkü ulûhiyyet ile ilgili meselelerde, doğru tek, yanlış ise sayısızdır. Ulûhiyyet hususundaki sayısız yanlışlardan birisi de, şirk koşmaktır. Bu şirk, ya zındıkların (mecûsîlerin) dediği şekilde olur. Allah Teâlâ bu çeşit şirki, "(Onlar) cinleri O'na ortak saydılar" (En'âm, 100) âyeti ile haber vermiştir. Yahut, yıldıza tapanların dediği şekilde, yahut da putperestlerin dediği şekilde olur.


b)  Nübüvvet ile ilgili konularda... Bu, ya mutlak olarak nübüvveti inkâr edenlerin dediği şekilde; yahut âhireti (öldükten sonra dirilmeyi) inkâr edenlerin dediği şekilde, veyahut da sadece Hz. Muhammed'in nübüvvetini inkâr edenlerin dediği şekilde olur. Bu kısma âhiret ile ilgili konular da dahildir.


c)  Allah'ın hükümleriyle ilgili konularda... Bunlar pek çoktur. Çünkü mesela kâfirler, "bahire", sâibe" ve "vasile" dedikleri hayvanları haram, ama "meyte" (lâşe)'yi helâl sayıyorlardı. İşte bundan dolayı Allah Teâlâ, "Onların bâtıla hak, hakka da bâtıl hükmü vermeleri gibi, inandıkları şeyler hususunda, yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, onlar seni Allah yolundan, yani doğru ve hak yoldan saptırırlar" buyurmuştur. (Devamı yorumda)







Web / http://keremonder.com
Facebook /   / kereminden  
Twitter /   / keremonder1  
Instagram /   / kerem_onder  
SoundCloud /   / keremonder  
İngilizce Altyazı Kanalı /    / keremonderenglish  
Almanca Altyazı Kanalı /    / keremonderdeutsch  

show more

Share/Embed