Abdülkadir Geylani sohbetleri 8 / Kerem Önder
İhramcızâde İlim Yayma İhramcızâde İlim Yayma
740K subscribers
30,243 views
0

 Published On Aug 16, 2023

8. Sohbet
“Riyakârın giydiği elbise cicili, ama içi pistir. Yapmak veya yapmamakta serbest olduğu işlere yanaşmaz,
kendince sofuluk satar. Mukaddesatını satarak geçinir. Şüpheli şeylerden sakınmaz. Haram yer. Tembeldir,
çalışmaz. Açık emirle yasak edilen hiçbir işi yapmaktan çekinmez. Yaptığı iyilik sadece bir gösteriş için olur.
Tâatı, görsünler diye eder. Dışı tam, içi harap ve berbattır.
Yazıklar olsun, içi bozuk adam sana! Yaptığın, içten gelerek olmuyor. Kalıpla oluyor. Halbuki bizim
yaptıklarımız, içten ve gönülden olur. Ruhun ve iç âleminin yapacağı şeylerdir.
Bulunduğun bataklıktan çık ki, seni Hakk’a götüreyim. Sana öyle bir elbise giydireyim ki, ondan bir daha
soyunmayasın. Hiçbir karışıklık onu kirletmesin. Halkla Hakk’a yaptığın şirki bırak. Halkı bırak, Hakk'a koş.
Şehvet kisvesini bir yana at. Tembelliği bırak. Bunları büsbütün bırak ki, o elbise sana giydirilsin.
Hakk'ın emirlerine karşı vurdum duymazlığı terk et. İlâhi hukuku koru. Kendini beğenmiş olma. Nifak
çıkarma. İçini dışını bir et. Halkın seni törenlerle karşılamasını bekleme. Dünyalık örtüsünü çıkar, âhiret
âlemine geç; oranın elbisesini giy.
Bütün varlığından soyun. Varlığını terk et, kendini Hakk'ın kuvvet eline bırak. Varlıksız olarak O’nun önünde
dur. Bu hâlinde şirk olmasın. Sebepler araya sokulmasın. Kullar araya girmesin. Bunları yapabilirsen O’nun
lütuf ve keremini çevrende bulursun. O’nun rahmeti gelir, bozuk düzen işlerini düzenler. Nimeti ve minneti
gelir; seni alır, Hakk'ın bolluk âlemine götürür. O’na kaç. O’na kesil, üryan olarak yola koyul. Ne sen ol ne de
başkası. Parça parça, ayrı ayrı O’na yürü. O, seni derler ve toparlar. Dış âlemini kuvvetlendirir. İç âlemini
zengin eder. Şöyle ki, bütün kâinat sana kapalı olsa, bütün yükler üzerine vurulsa sana zarar vermez. Belki,
daha saklanır ve esirgenirsin. O kimse ki, halkı tevhid nuruyla yok etti; zühd eliyle de dünyayı bir yana itti.
Aziz ve Celil olandan gayri her ne ki vehmediliyor, onu da istek eliyle perişan etti... İşte felaha o kavuştu.
Kurtuluşa o erdi. Selâmet yolunu buldu. Dünyanın ve âhiretin hazzına kavuştu.
Nefsinizi yok etmelisiniz. Hevâ diye anılan şahsî, kötü arzuyu perişan hâle getirmelisiniz. Şeytan size
yaklaşmamalı. Ölmeden evvel bunu yapın. Ölmeden önce özel ölümle varlığınızı eritin. Umumî ölüm
hepinizi götürür.
Ey cemaat! Bana koşun; sözümü dinleyin ve uyun. Ben sizi Allah'a çağırıyorum. Sizi O’nun kapısına ve tâatına
çağırıyorum. Kendim için sizi haylamıyorum. Münafık, halkı nefsi için haylar, Allah'a çağıramaz. İçi bozuk
olan münafık, zevk ve safa arar, dünyayı ister.
Ey kendini bilmez. Sözlerimizi dinlemek sana giran geliyor. Hücrene kapanıyor, nefsinle ve kötü isteklerinle
kalıyorsun. İlk önce sana, ermiş biri lâzım. O, seni elinden tutup Hakk'a aparacak. Sonra nefsini ve tabiî
hevânı yok edeceksin. Daha sonra Hak'tan gayri bilinen ne varsa göremeyecek, onları ölmüş bileceksin.
Kurtuluşun bu yoldadır. İlk başta, Hak yolunda saçları ağarmışların kapısına koş. Onlardan alacağını al, yine
hücrene dön. Bu kez Mevlâ ile olursun. Bir sen, bir de O olur. Aradan bir zaman geçer, sen de kaybolursun.
Sonra kim kalır, her halde anlarsın?.. Bu hâl bitince sen başka olursun. Halk senden gönül derdine derman
ister ve istediğini bulur. Doğruyu bulmuş olursun. Kim Hakk'a gitmek isterse sen götürürsün. Allah'ın izni ile
Hakk'ı arayanlar sana gelir. İçi düzelmeyen adam, diline sahip ol. Dilinden iyi şeyler çıkıyor, ama için fena.
Onu iyi et. Dilden Allah'a hamd ediyorsun; ama kalbin O'na itiraz ediyor. Olur mu böyle?.. Dıştan bakılsa
Müslümansın, içe girilince küfre dalmış görünüyorsun. Zahirde tevhid ehlisin, ama Allah’a şirk koşmaktasın.
Dinin dışında, iyiliğin yine dışta; içine bakılsa harap olduğu görülür. Su üstündeki beyaz köpükten başka ne
denebilir senin hâline? Beyaz köpük iyi, ama bazen insandan çıkan kötü suda da oluyor. Mezbelede,
bataklıkta da köpük kabarıyor. Ya senin de hâlin böyle olursa, işlerin buna benzerse, hâlin nice olur?.. Şeytan kalbine köşk kurar. Sana sultan olur, hükmünü dinletir. İman sahibi, evvelâ içini tamir eder. İşin ilki oradan başlar. Sonra dış âlemine bakar. İman sahibi, yaptığı binanın içini süsler, sonra kapısını güzelleştirir. İçi harap olunca kapının güzel olması neye yarar? İçinde bulunan kıymete göre kapıya önem verilir. İçi boş olunca
güzel de olsa o kapıyı kim çalar?.. İçinde güzellik bulunan çirkin kapıyı da herkes çalar. İşte Allah'a karşı yapılan işler böyle başlar. O'nun rızasına böyle erilir. Bunlara erdikten sonra, yine O'nun izni ile halka
dönmek kabil olur. Başlangıç âhiret işlerinden olmalı. Dünya onun peşinden gelir. Kısmette ne varsa, biraz geç de olsa alınır; onlar bitmeden de âhiret yolculuğu başlamaz.” Geylani

Web / https://keremonder.com
Facebook /   / kereminden  
Instagram /   / kerem_onder  
Instagram /   / ihramcizaderesmi  
Twitter /   / keremonder1  

show more

Share/Embed